28 Temmuz 2016 Perşembe

Fata Morgana: Wet And Wild Cover All Primer


Herkese yeniden merhaba!!

   Bugün en sevdiğim ürünlerin başında gelen makyaj bazımdan bahsedeceğim. 

   Bazen, özel günlerde fondötenin ya da cildimize sürdüğümüz diğer ürünlerin kalıcılığını artırmak istiyoruz. Tabi bunun yanında cildimizi de korumasını..
 
   Tam da bu sırada Wet And Wild bu ihtiyacımızı karşılayacak bir ürün çıkarıyor karşımıza; Cover All Primer. 

   Önce ürünün vaatlerine kısaca göz atalım:


  • ''Gözenekleri küçültür'', gereksiz göz boyama bilgisi bu, inanmayın şekerim.
  • ''Çizgileri doldurur'', doğrudur.
  • ''Aydınlık görünüm kazandırır'', nem verdiği için kısmen öyle bir etkisi var, ekstra bir özelliği yok.
  • ''Cilt tonunu eşitler'', düzenli kullanımda işe yarayabilir belki, ben sürdüğümde kısa sürede olsa burun etrafımdaki kızarıklıkları biraz olsun yatıştırıyor, ama kalıcı olarak değil tabiki.

Seviyorum dedim, yine yerdim ama ürünün vaatlerini uçurmayın be kardeşim. Tamam, makyaj bazı işte. Bu kadar. Ekstra bir özellik aramıyoruz zaten neden bizi yoruyorsunuz?



   Gelelim ürün ambalajına..
25 ml'lik küçük bir ambalajı var, sıktığınızda yarısının hava olduğunu anlıyorsunuz. Bir de ucu geniş olduğu için miktarını kontrol etmekte zorlanıyorsunuz, hatta bazen nasıl olduğunu anlamadan kendi kendine fırtlayabiliyor :)



Krem gibi ve biraz yapışkan bir yapısı var. İlaç gibi kokuyor, ama rahatsız edici değil, bence. 

   Makyaj bazı benim iki ay öncesine kadar kullanmadığım bir üründü. Bir gün, fondötenin cildimi sivilcelendirdiğini ve kaşıntı yaptığını görene kadar.. Rimmel London'ın fondöteni cildimi tahriş etmişti ve ben bu bazı alana kadar ona veda etmiştim. Bununla ilgili de ayrıntılı yazıyı buraya tıklayarak bulabilirsiniz. Fondöteni kesinlikle cildimle barıştırdı ve inanılmaz derecede cildimi yatıştırdı.

Cildinizde hiçbir zaman ağırlık yapmıyor. Gerçekten fondöteni uzun süre idare ediyor. Makyaj sabitleyici sıkmanıza gerek bile kalmıyor. Fiyatına göre çok başarılı bir ürün.. Daha ne denebilir ki? Denemenizi şiddetle öneririm.

   Wet And Wild markasının tüm ürünlerini Gratis mağazalarından bulabilirsiniz, bu makyaj bazı normalde 18 lira civarıydı, ben indirimden 13 liraya almıştım sanırım. 

   Sorularınızı ve görüşlerinizi yorum yaparak ya da instagram hesabımdan (@fatamorganablog) ulaşarak söyleyebilirsiniz.

   Bir sonraki yazıda görüşürüz, hoşçakalın. :)


18 Temmuz 2016 Pazartesi

Fata Morgana: Diş Teli ve Ağız Bakım Rutini



   Herkese merhaba!

   Bugün sizlere uzun zamandır söz verdiğim tel kullananlar ve kullanmayanlar için, herkese hitap edecek diş bakım rutinimden bahsedeceğim. Uzun bir yazı sizi bekliyor. Hazırsanız başlayalım!

   Öncelikle diş telinden muzdarip biri olarak, tel kullansanız da kullanmasanız da günde iki kere dişlerimizin fırçalanması gerektiğini hepimiz biliyoruzdur.

   Bazı zeki arkadaşlarımız, dişlerini düzenli fırçalamayıp, kısa yoldan her şeyi halletmek istiyorlar. Diş beyazlatmak için piyasadaki çeşitli ürünlere gereksiz yere para döküyorlar. İstedikleri o göz alan beyazlığı elde edemediklerinde de üründe suç arıyorlar. Tamam, diş beyazlatma ürünleri çok mu etkili? Hayır. Ama güzel kardeşim, sen diş fırçalamıyorsan, biraz zahmet edip düzenli olarak senede iki kere -hadi bir kere diyelim- dişlerini temizletmiyorsan, çay, sigara, kahve, şekeri hunharca tüketiyorsan, o ürünlerin sana bir faydası dokunmayacaktır, baştan anlaşalım :)

   Gelelim konumuza...

   Diş macunundan başlayıp bir bilgi vermek istiyorum. Sürekli aynı diş macununu kullanmayın. Piyasada bir sürü diş macunu vardır, ama hepsinin içeriği hemen hemen birbirleriyle aynıdır. Sürekli farklı macunların piyasaya sürülmesinin amacı ise çok basittir: Dişlerimiz, sürekli aynı macunla temizlenince alışır, bir zaman sonra etkisini yitirir. Yani tatlım, sen bir macunu üçüncü kez satın alıp kullandığında 'içeriği mi değişti bunun yiaa' deyip şaşırma, macununu değiştir. 

   Ben de sürekli macun değişen birisi olarak tam da şu an İpana 3 Boyutlu Beyazlık Luxe Perfection kullanıyorum. Yanında ise macunla fırçaladıktan sonra ekstra bir beyazlık için aynı serinin beyazlık hızlandırıcı macununu kullanıyorum. Beyazlık hızlandırıcının kokusundan rahatsız oluyorum ve dişlerimi hassaslaştırıyor. Ama severek kullanıyorum. Memnun muyum diye sorarsanız, evet. Bitirince değişecek miyim? İstemesem de evet. 



   Yukarıda bahsettiğim bazı zeki arkadaşlarımızın bir başka versiyonu da, macun niyetine beyazlık hızlandırıcı kullananlar. Arkadaşlar, o sadece macuna ek olarak kullanılıyor. Her şeyin kolayına kaçmayın. 

   Eveet, sıra geldi diş fırçalarına. Bana doktorum tel kullandığım için Oral-B'nin hassas dişler için üretilen fırçasını önerdi. Çünkü tel kullananlar dişleriyle birlikte damaklarını da fırçalıyorlar. Şunu da hatırlatmak gerekir, dişlerinizi sert ve bastırarak fırçalamak daha iyi temizlemez, aksine dişlerinizi hassaslaştırırsınız.

   İkinci olarak, sadece tel kullananların değil, herkesin kullanması gereken bir ürün; arayüz fırçası. Aslında arayüz fırçası tel kullananlar için daha ideal. Tel kullanmayanlar arayüz fırçası yerine diş ipiyle daha iyi sonuç alabilirler. Ne kadar özenli fırçalasak da en ince detayları her zaman arayüz fırçası ve diş ipleri temizler. Devamlı kullanmasanız bile, arada bir kullanın. Sonra diş ağrısıyla dolgu dertleriyle uğraşmayın.

   Ben de yine Oral-B'nin arayüz fırçasını kullanıyorum. Yanında iki tane yedek başlığıyla birlikte satılıyor:



Şimdi gelelim ağız içinde telden dolayı oluşan yaralara. Bazen, özellikle uyurken telin ağız içinde yara yaptığı zamanlar oluyor. Bunun için de doktorum bir jel önerdi ve gerçekten çok memnun kaldım. 

                            

   Günde üç dört kere ağız içine bir pamuk çubuğu yardımıyla sürmemiz yeterli oluyor. Ama ben arada bir kullanıyorum. Günde üç kez kullansak üç güne biter. Çok küçük bir ürün. 

   Bu jeli tellerim çıktıktan sonra da kullanacağım. Çünkü küçüklüğümden beri ağız içimi yeme gibi bir huyum var. Bu yüzden tel kullanmasam da ağız içim hep yaradır. Benim gibi olan arkadaşlara da tavsiye ederim. Bakın, tel kullanmayanlara da yarıyor bu ürünler. Araştırın ve kullanın. 

   Lafı fazla uzatmadan son olarak ağız bakım sularından bahsetmek istiyorum ve sizi rahat bırakıyorum. Ben uzun zamandır Listerine Advanced White suyunu kullanıyorum. Bu ürün de iki haftada ekstra beyazlık vaad ediyor. Tadından nefret etsem de memnuniyetle kullandığım tek ürün diyebilirim.


                                

   Ben de oldum olası dişlerimin istediğim beyazlıkta olmamasından şikayet ederdim. Sonra sağlıklı ve temiz olmasının beyazlığından daha önemli olduğunu kavradım. Açık söylemek gerekirse ne kadar fırçalarsam fırçalayayım, bu suyu kullanmadan tamamen içim rahat etmiyor. 

   Onun dışında denemek için seyahat boy Colgate Plax almıştım. Listerine kadar etkili değildi, beğenmedim. Tercihe göre değişse de, şu bir gerçek ki alkollü sular alkolsüzlere oranla bir tık daha iyi temizliyorlar. 

  Bir de son olarak, geçen hafta yine seyahat boy ürünlere göz atarken White Glo diye bir marka keşfettim, 

                                         

   Birkaç kere deneme fırsatım oldu, memnun kaldım aslında keşfetmekte fayda var. Bu macundan sonra White Glo denemeyi düşünüyorum. Siz de rastlarsanız Watsons'ta falan seyahat ürünleri kısmında, bir deneyin derim. 

   Şimdi bütün bunların dışında asıl önemli olan şey gülümsemek.. Dişlerinizden rahatsız da olsanız, gerekli temizliği yaptığınız sürece gülümsemekten çekinmeyin arkadaşlar. Unutmayın, gülümseyince güzelleşirsiniz!!

   Tel kullananlar ya da kullanmayanlar, sorularınızı ve görüşlerinizi yorum yaparak ya da instagram hesabımdan (@fatamorganablog) bana ulaşarak söyleyebilirsiniz.                                       
   Sabrınız için teşekkür ederim. Umarım az da olsa yardımcı olmuşumdur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşçakalın!!

9 Temmuz 2016 Cumartesi

Fata Morgana: Güneşsiz Bronzlaştırıcılar / Solait Wash Off Instant Bronzer vs. Dr. Sun Güneşsiz Bronzlaştırıcı



   Herkese yeniden merhaba!!
   Bu yazı için geç mi kaldım, yoksa tam zamanı mı bilmiyorum ama, hala kullanılabilir bence.
    
   Solait benim her zaman favori markam olmuştur. Güneş kremleri ya da güneşsiz bronzlaştırıcılar olarak. Solait'in birçok güneşsiz bronzlaştırıcısı var, hepsinin farklı özellikleri mevcut. Yani herkes aradığı özellikteki ürünü rahatlıkla bulabilir. Bendeki yıkayınca geçen ışıltılı medium rengi. 

   Ürün için fazla yorum yapmaya gerek yok. Gerçekten beğenerek kullanıyorum.





      Solait watsons raflarında yerini almadan önce sabırsız olduğum için Dr. Sun adlı bir markanın kremini almıştım. Tek kelimeyle, BERBAT. Hem leke bırakıyor, hem turuncumsu bir renk oluyor, hem de kat kat sürdükten sonra ancak rengini veriyor. Ve en önemlisi de iğrenç bir şekilde kına kokması. Zaten kına kokan bir bronzlaştırıcı görürseniz almayın şekerim, kalitesizdir o. Kremin kokusu bütün kıyafetlerime sinmişti ve kıyafete renk veriyor. Bunun yanında mendili de hiçbir şeye yaramıyor. Yani Dr. Sun benim için bayağı fos bir marka oldu. 

   Aslında Dr. Sun ile ilgili bir yazı olmayacaktı ama karşılaştırma yaparak Solait'in  kalitesini göstermek istedim. Solait'te bu problemlerin hiçbirini görmedim. Çok güzel bir kokusu var. İçerisinde ışıltı var ama kesinlikle sim gibi durmuyor, çok hoş bir görüntü veriyor. Özellikle bahar aylarında tercih edilse de, ben eşit bronzlaşamadığım için gerek duyduğum zaman kullanıyorum. 

   Instagram takipçilerim bilir, Dirty Works'ün shimmer lotion'ını ne kadar çok sevdiğimi. Özellikle akşam sürdüğümde ekstra bir parlaklık için bu losyonu da sürüyorum üstüne. 


                       

   Fotoğrafı da nasıl güzel çekmişim, hemen anladınız farkı değil mi?..
Her neyse, belli olmasa da bana güvenin çok güzel duruyor. 

   Solait'i vücudunuz dışında yüzünüze de uygulayabilirsiniz. Ama ben tavsiye etmiyorum. Yüzüme bu tür ürünler kullanmayı doğru bulmuyorum, ama sizin tercihiniz tabiki. 

   Solait markasını Watsons mağazalarından, Dirty Works'ü Gratis mağazalarından bulabilirsiniz. Fiyatlarını hatırlamıyorum ama tahminen, Solait 20 lira civarıydı; Dirty Works de.. O da 20 liraydı galiba ya. 

   Sorularınız ve görüşleriniz için takip etmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. 

 Bir sonraki yazıda görüşürüz, hoşçakalın!! :)


   

    
   

4 Temmuz 2016 Pazartesi

Fata Morgana: Lip Bubbly Dolgunlaştırıcı Etkili Ruj


      Herkese merhaba!
   
    Bugün sizlere instagramda çığır açan dolgunlaştırıcı etkili, kalıcı, mat Lip Bubbly rujlarından bahsedeceğim. 

    Lip Bubbly Kylie Jenner'ın son zamanlarda çok fazla reklamı yapılan mat ruj koleksiyonuna benzemiyor mu sizce de? Bakalım;


                       
      
      Lip Bubbly'nin 2 numaralı soft rengi Kylie'nın Dolce K. rengine benzese de kesinlikle muadili değil. En yakın renk olarak gördüm ben. Sizce değişebilir tabii.

    Lip Bubbly'e geçelim. Öncelikle vaatlerini yerine getiriyor mu? Evet, fazlasıyla. Keskin bir mentol kokusu sarıyor ruju açtığınızda. Gerçekten dolgunlaştırıyor. Hatta benim dudak kenarlarımı bildiğiniz kızartıyor. Birazdan ne demek istediğimi görsellerle açıklayacağım. 
    
    Öncelikle,


                              

      Ambalajı gerçekten çok kötü. Kapağının içerisindeki beyaz kapak sürekli yerinden çıkıyor. Ama ikinci sorun daha çok sinirimi bozdu. Rujun içerisinde fazla ruju emen bi aplikatör yok maalesef. Her seferinde fazla ürün geliyor, dışarıda ruj tazelemek imkansız. Bu parayı verdiğimiz bir rujdan daha iyi bir ambalaj beklerdim.

      Gelelim iyi yanlarına. Böyle yerdiğime bakmayın gerçekten çok severek kullanıyorum. Birkaç şikayet var ama olsun. 


                                                         

       Rengi gördüğünüz gibi gül kurusu, biraz soluk. Şimdi adım adım özelliklerinden bahsedeyim. 
  • 7-8 saat kalıcı, dudağın iç taraflarında biraz silinebiliyor.
  • Kesinlikle mükemmel dolgunlaştırıyor.
  • Mentollü olduğu için dudaklarınızda yanma ve hassaslaşma oluyor.
  • Dudaklarınızı kurutabiliyor. Altına kesinlikle bir balm kullanın.
  • Dudak kenarlarında kızarma yapabiliyor. Kısa zamanda geçer.
  • Asla gün içerisinde silip tekrar sürmeyin, ikinci kez dudağınız tahriş olabilir.

Etkisini görmeniz için;
   
                   

     Sildikten sonra böyle kızarık ve kabarık bir elle gezdim yaklaşık 30 dakika. Şu an yazıyı yazarken bile hafif kızarıklık var. Zaten ilk fotoğrafta da farketmişsinizdir, rujun kenarları kızarık. Ama bu sizi korkutmasın, dolgunlaştırıcı etkisinden dolayı biraz cildinizi zorlayan bir ürün. Şimdi dudağımdaki duruşuna bakalım ;

                              

    Ben severek kullanıyorum. Biterse alır mıyım? Ambalajını düzeltirlerse, kesinlikle!!

   Lip Bubbly rujlarını tüm watsons ve grat.. Şaka şaka, instagramda @lipbubbly hesabından ya da www.lipkitofficial.com adresinden sipariş verebilirsiniz. 

   Kargoyla birlikte 47 liraya getirtmiştim. Daha fazla rengini alabilmeniz için kampanyaları vardı en son, bir bakın derim. 

   Soru ve görüşleriniz için lütfen yorum yapmayı ve takip etmeyi unutmayın.

   Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşçakalın!! :)



2 Temmuz 2016 Cumartesi

Fata Morgana: Rimmel London Lasting Finish 25 Hour Fondöten


Herkese yeniden merhaba!

   Bugün sizi uzun zaman önce alıp birkaç kullanımdan sonra bir köşeye attığım caanım fondötenimle selamlıyorum! Hayır tabiki ürünün kötü olduğundan değil, benim eksik kullanmamdan kaynaklı bir sıkıntıymış, sonradan dank etti. Her neyse, yazının ilerleyen kısımlarında nedenini açıklayacağım. 
   
    Bu kadar şamata yeter, ciddili anlatıyorum. Rimmel London'ın Lasting Finish fondöteni için vaatleri biraz iddialı. Gelin görün ki bu iddiaları boşa çıkıyor mu? Kısmen. 25 saat kalıcı olduğu söylenmiş, bayağı fos, ama kalıcı, 5-6 saat kadar. Bu da gayet yeterli bir süre, abartmaya gerek yokmuş. 20 faktörlü güneş koruması olması benim işime geldi. Çünkü makyajdan önce zaten nemlendirici, baz vs. kullandığımız için üstüne bir de güneş kremini sürmeye üşeniyordum açıkçası, yaz ayları için ideal.
   
    
    

    Gördüğünüz gibi ürün 30 ml'lik bir cam şişede, oldukça hoş ve sağlam. Başlığı pompalı ve bu ürünü daha kullanışlı hale getiriyor. Bir pompanın tüm yüze yettiğini düşünüyorum. Her cilt tipine uygun olduğu söylense de ıslak bitişli olduğu için yağlı ciltli kızların çok fazla tercih edeceğini sanmıyorum. Ama bizde çare tükenir mi? Asla. Pudrayla üstünden geçin bir şeycik kalmaz ayol. Kesinlikle yağlı göstermiyor. Daha canlı ve sağlıklı görünüyor cildiniz, biraz da parlak. 


   Ben bu fondöteni yüzüme sadece nemlendirici sürerek kullanıyordum. Cildim aşırı hassas olduğu için ağır ürünler hemen kaşıntı ve sivilce yapıyor. Aynı sorunu iki kere bu ürünle yaşayıp bir süreliğine vedalaşmıştık. Geçen gün Wet And Wild'ın makyaj bazını aldım ve onunla denediğimde bu kaşıntı ve kızarıklık minimuma indi. Artık fondötenimle barışığız. Ama çok özel bir gün olmadığı sürece kullanmamaya dikkat ediyorum. Sonuçta daha hafif ürünler, daha sağlıklı bir cilt!!




    Bendeki rengi 200 soft beige, çok hafif koyu geldi ama sırıtmıyor. İkinci katı sürmenizi önermiyorum, biraz kalıp gibi durabiliyor.


  • Kapatıcılık 10 üzerinden 7
  • 5-6 saat kalıcı, 25 saat değil.
  • Özellikle hassas ciltliler, lütfen baz kullanın!
  • Bitti.  

   Rimmel London markasını Watsons mağazalarında bulabilirsiniz. 

     Soru ve görüşleriniz için yorum yapmayı ve takip etmeyi unutmayın. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, sevgiyle kalın!! :)